Archives Aralık 2022

Ağızdan Nefes Almak Zararlı Bir Eylem Mi?

İnsanlar nefes alırken ya burunlarını ya da ağızlarını kullanılırlar. Ancak burundan nefes almak doğal ve faydalı bir şeyken ağızdan nefes almak burundan nefes almak kadar faydalı değildir.

İnsanlar doğal olarak burundan nefes almaktadır. Ancak burunda meydana gelen tıkanıklar ya da birçok farklı etken ağızdan nefes almaya neden olur. Ağızdan nefes almaya neden olan durumları şu şekilde özetleyebiliriz.

  • Soğuk algınlığı, grip ya da çeşitli enfeksiyonlar burnun tıkanmasına ve nefesin ağızdan alınmasına neden olur.
  • Polen ve toz gibi çeşitli alerjilerde burnun tıkanmasına ve dolayısıyla bireyin ağızdan nefes almasına yol açar.
  • Çeşitli nedenlerden dolayı Nazal polipler olarak adlandırılmakta olan burun astarının büyümesi de burundan nefes almayı engeller.
  • Çocuklarda bazen burun arkasındaki doku tamamen gelişmeyebilir ya da gelişmesinde gecikmeler ortaya çıkabilir. Bu durumda burun tıkanmasına yol açar. Böylelikle çocuklar burun yerine ağızlarından nefes alırlar.

Ağızdan Nefes Almanın İnsan Sağlığına Etkisi Var Mı?

İnsanlar yukarıdaki bahsettiğimiz nedenlerden dolayı ağızlarından nefes alırlar. Bu eylem sürekli hale geldiğinde bireyin ağız kuruluğu yaşaması kaçınılmaz bir durumdur. Bu kuruluk derecesine göre zararlı ya da zararsız olabilir. Ancak ağızdan nefes alma devam ettikçe kuruluğun şiddeti de artacaktır ve kişinin sağlığı tehdit altına girecektir.

Ağızdan nefes almak ağız kuruluğunun yanı sıra ağzın kokmasına da yol açabilir. Bu durumda bireyin hem ağız kokusu rahatsızlığıyla karşı karşıya kalmasına hem de ağız ve diş hijyeninin tam olarak gerçekleştirilmemesine yol açar. Çünkü ağız kuruluğu tükürük bezlerinin ağız içinde yeterli miktarda tükürük salgılamasını engeller. Ağız içinde yeterli miktarda tükürük salgılanmadığında ise ağız içine ve diş etlerine yerleşen bakterilerin temizliği gerçekleşmeyeceği için çeşitli ağız ve diş rahatsızlıkları ortaya çıkacaktır.

Gelişim dönemindeki çocuklar sürekli olarak ağızlarından nefes aldıklarında dişlerde hizalanma problemleri de ortaya çıkabilir. Dişlerin yanlış hizalanması da ilerleyen süreçte çocuğun ısırmasını, çiğnemesine ve çeşitli ağız hareketlerini gerçekleştirmesini engelleyebilir.

Sürekli ağızdan nefes almak diş etlerinin sürekli olarak havaya maruz kalmasına ve diş etlerinin kurumasına yol açabilir. Diş etleri kuruduğunda bakteri ve virüslere karşı direnci azalarak çeşitli diş eti problemleri ortaya çıkabilir.

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz tüm durumlar göz önüne alındığında Ağızdan Nefes Almak Zararlı Mı? Sorusunun cevabının evet olduğunu anlayabiliriz. Bu nedenle çocuklarınız ya da sizler sürekli olarak ağızdan nefes alıyorsanız uzman hekimlere başvurarak ağızdan nefes almanıza yol açan sorunların tedavisi için yardım almalısınız. Aksi taktirde hem ağız ve diş sağlığınız hem de genel sağlığınız tehlikeye girecektir. Uzman hekimlerden yardım almanın yanı sıra ağız ve dişlerinizin sağlığını koruma altına alabilmek  için dişlerinizi düzenli olarak fırçalamalı, diş ipi ve ağız gargaraları kullanmanızı tavsiye ederiz.

Yirmilik Dişler Ne Zaman Çekilmelidir?

Yetişkinler daimi dişlerine kavuştuktan belirli bir zaman sonra tekrar diş çıkarma hissini yaşayabilirler. Bu hissi genellikle ağzının arka tarafında meydana gelir. Öncelikle bir şişlik oluşur ve daha sonra 4 tane olan 20’lik dişler çıkmaya başlar. Bu sırada ağzınızda ve dişlerinizde ağrılar ve sızılar hissedersiniz. Bu ağrılar bazen hafif şekilde oluşurken bazen de dayanılamayacak seviyelerde oluşur. Bu acılarla karşılaştığınızda uzman hekimlere başvurarak 20’lik diş tedavisi için yardım almanız gerekir.

İmplant Tedavisi

İmplant tedavisinin süresi; 2 ay ile 9 ay arasında değişiklik gösterebilmektedir. İmplant tedavisinin süresi her hasta için farklılık göstermektedir. Hastanın tedaviye cevap verme süresi, tedavi planlaması, implant yapılacak olan diş sayısı, implant tedavi yöntemi ve bu süreçte hastanın doktorunun tavsiyelerine ne kadar uyduğu gibi birçok faktör implant tedavisinin süresini etkilemektedir. Diş kaybı, diş etlerinin dibindeki kemikte hasar oluşması, yaşlılığa bağlı olarak çene yapısının değişmesi gibi diş kaybı ile sonuçlanan durumların tedavisinde implant uygulamasına başvurulmaktadır. Çene kemiğine implant ismi verilen yapay diş kökü ve üzerine de diş protezi yerleştirilmektedir.

Porselen Lamine

Poselen lamineler dişin yüzeyinde sadece mine tabakasında yapılan aşındırmalarla bazı durumda hiç aşındırma yapmaksızın diş yüzeyine uygulanan yaprak seramiklerdir. özel üretilen bir yapıştırıcı ile dişlere sabitlenen bu laminalara hem tedavi açısından hem de estetik olarak sonuç alınmasını sağlar. Yapıştırılmadan önce her türlü kırılmaya karşı hassas olan bu maddeler dişe yapıştırıldıktan sonra mükemmel bir sağlamlık ve dayanıklılık kazanır.

  • çok kısa sürede yapılan estetik düzeltme sağlayan bir yöntem olması
  • Diş dokusunun korunarak minimum düzeltme ile yapılabilmesi
  • Işık geçirgenliğinin diş dokusuna çok yakın olması sebebiyle doğal görünmesi
  • Uzun dönemde renklenmenin olmaması
  • Dayanıklı ve baskıya karşı dirençli olması en önemli tercih sebeplerindendir.
  • İşlem öncesi hazırlanan modeller üzerinde hasta ağzına uygulanacak kişiye özel muck up ile hasta sonucun nasıl olacağını işlem öncesinde görebilir.
Zirkonyum
Zirkonyum Tedavisi

Dişlere doğal görünümünü sağlayan ışık geçirgenliğidir. Metal – Seramik kuronlarda alt yapıdaki metal nedeniyle ışık kırılması olmakta ve dişler mat görünmektedir. Zirkonyum kuronların ışık geçirme özelliği doğal dişe yakın olduğu için dişlerin görünümü yapaylıktan uzaklaşmaktadır.

Metal destekli porselenler, zamanla dişetlerinde koyu renkli bir çizgi oluşturabilmektedir.

Zirkonyum Diş, uzun yıllar dişeti ile bütünlüğünü koruyarak daha doğal bir görünüm oluşturmaktadır.

Son yıllarda estetik ve sağlamlığı bir arada bulundurduğu için Zirkonyum kuronlar tercih edilmektedir. Zirkonyum kuronların Metal-Seramik kuronlara göre birçok avantajı bulunmaktadır:

  • özellikle estetik gerektiren ön bölge dişlerinde ışık geçirgenliği sayesinde Zirkonyum doğal bir görüntü vermektedir. Metal-Seramik kuronlar ne kadar iyi yapılırsa yapılsın tam estetik bir sonuç elde etmek zor olabilmektedir.
  • Metal-Seramik kuronlarda mekanik simantasyon yapılmaktadır. Zirkonyum kuronlarda ise dual siman denilen mekanik ve kimyasal yapıştırıcılar kullanılmaktadır. Tutuculuğu arttıran bu yöntemde dişin düşerek kırılması gibi kötü sürprizlerle karşılaşılmamaktadır.
  • Metal-Seramik porselenlerde alt yapıda kullanılan nikel, bazı hastalarda alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Zirkonyum’da kullanılan malzemeler ağız içi dokularla tamamen uyumludur.
  • Metal-Seramik porselenlerde görülebilen diş-dişeti sınırındaki koyu renkli çizgi Zirkonyum kuronlarda görülmemektedir.
  • Dişeti çekilmelerinin olduğu vakalarda metal-seramik kuronlar kötü bir görüntü oluştururken zirkonyum kuronlarda böyle bir risk söz konusu değildir.
  • Tedavi süresi cad-cam sistemi ile çok kısalmıştır. Hastanın dişeti veya kanal tedavisi gerektiren dişleri yoksa, aynı gün içerisinde uygulanabilmektedir
Görüşmek için Tıkla
Whatsapp Destek
Merhaba 👋
Destek