Tag diyarbakır dişci

Diyarbakır Diş Kliniği

Dental zirkonyum, diş hekimliğinde kullanılan özel bir zirkonyum türüdür. Diş hekimliğinde zirkonyum, özellikle implant ve diş restorasyonları için yaygın olarak tercih edilir. İşte dental zirkonyumun bazı özellikleri ve kullanım alanları:

  1. Estetik: Dental zirkonyum, doğal dişlere benzer bir görünüm sunar. Bu nedenle, ön dişlerin restorasyonu için ideal bir seçenektir çünkü estetik olarak çekici sonuçlar elde etmeyi sağlar.
  2. Dayanıklılık: Zirkonyum, dayanıklı bir malzemedir ve ağzın içinde uzun süre dayanabilir. Bu özelliği, diş implantları ve diğer restoratif uygulamalar için tercih edilmesini sağlar.
  3. Biyouyumluluk: Dental zirkonyum, ağızda biyouyumludur, yani diş etlerine ve çevre dokulara zarar vermez. Bu özellik, diş implantları gibi uzun vadeli çözümler için önemlidir.
  4. Hafiflik: Zirkonyum, hafif bir malzemedir, bu da implantların ve restorasyonların konforlu bir şekilde taşınmasını sağlar.
  5. Tamamlayıcı Teknolojilerle Uyum: Dental zirkonyum, CAD/CAM (Bilgisayar Destekli Tasarım/Bilgisayar Destekli Üretim) teknolojisi ile uyumlu olarak kullanılabilir. Bu, hassas ve özelleştirilmiş restorasyonların üretilmesini kolaylaştırır.
  6. Diyarbakır Diş Kliniği

Dental zirkonyumun kullanım alanları arasında implant abutmentleri, porselen kaplamalı zirkonyum kronlar ve köprüler, inleyler, onlaylar ve veneerler yer alır. Bu uygulamalar, hastaların dişlerini doğal görünüm ve işlevsellikle restore etmelerine yardımcı olur.

20’lik ( Yirmilik Diş) Çekimi

“20 lik diş çekim” ifadesi, genellikle insanların daimi dişlerinin çıkış sırasında yaşadıkları sorunları ifade etmek için kullanılır. Bu ifade “20 lik diş” veya “bilgelik dişi” olarak da bilinen üçüncü azı dişlerini ifade eder. Bu dişler, ağızın en arka bölgelerinde bulunur ve genellikle ergenlik dönemi sonlarında veya erken yetişkinlik döneminde çıkmaya başlarlar.

Ancak, çoğu insanın ağız yapısı, bu dişlerin sığmamasına neden olabilir. Bu durumda, dişler kısmen veya tamamen diş eti altında kalabilir veya çıkarken çevredeki dişlere baskı yapabilir. Bu durumda, ağrı, şişlik, iltihaplanma ve hatta diğer dişlerin yer değiştirmesi gibi problemlere yol açabilir.

Diyarbakır Diş Kliniği ( Diyarbakır Tarihi )

iyarbakır denizden 650 m, Dicle Nehrinden 100 m. yükseklikte, Güneydoğu Anadolu’nun orta kısmında, Mezopotamya’nın kuzeyinde yer almaktadır. Çevresi yüksekliklerle çevrilen şehrin ortası çukur bir havza durumundadır. Diyarbakır havzasının ekseninde kuzey-güney doğrultulu uzanan Dicle Nehri, güneybatısında ise Karacadağ kütlesi bulunmaktadır.

         Doğu ve batıyı birleştiren bir noktada Dicle Vadisine hakim bir tepe üzerinde konumlanan Diyarbakır, Karacadağ’dan Dicle’ye kadar uzanan geniş bazalt platosunun doğu kenarında; Karacadağ lavla¬rının bittiği Dicle Vadisinin batısında yer almaktadır. Uzak bölgeleri denizlere ve liman şehirlerine bağlayan ana yollar üzerinde kurul¬muş olması ile Akdeniz sahillerini Basra Körfezine, Mezopotamya’yı Karadeniz sahillerine bağlamaktadır. Coğrafi konumundan ötürü oldukça verimli topraklara sahip olması ve ana ulaşım yollarının kavşak noktasında bulunması ile Diyarbakır; pek çok medeniyetin izlerinin yer aldığı bir merkez haline gelmiştir.

        Diyarbakır şehrinin ne zaman kurulduğu ile ilgili elimizde kesin bir bilgi yoktur. Yalnız şehrin yönetim merkezi olarak kullanılmış olan İç Kale’de yer alan Amida Höyükte(Virantepe) yapılan yüzey araştırmalarında MÖ. 3 binlerde bölgeye egemen olan Hurrilere dair izlere rastlanmıştır. Dolayısıyla MÖ. 3 binlerden günümüze kadar şehir merkezi değişmeden yerleşim görmesi açısından Diyarbakır önemli bir örnektir.

        Diyarbakır;Fırat ve Dicle’den ismini alan Mezopotamya’da”Bere- ketli Hilal” olarak nitelendirilen bölgenin “iki uzak ucunun birleştiği, kuzeye doğru en çok sokulduğu ve en büyük genişliğe eriştiği orta kesimini oluşturmuştur.” Verimli toprağı ve toprağa hayat veren Dicle Nehri ile tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar; birçok ilke ev sahipliği yapmış, uygarlıkların doğuşuna ve yok oluşuna ta¬nıklık etmiş, birikimi ile kültürlere ışık tutmuş ve onları beslemiştir.

        İlk yerleşiminden günümüze kadar bölgeyi egemenliği altına alan bütün krallıklar şehri farklı adlarla anmıştır. Şehrin adı ilk ola¬rak Asur hükümdarı Adad Nirari I (MÖ.1316-1281) ye ait bir kılıç kabzasında ‘Amidi’ veya ‘Amedi’ olarak geçmektedir. Bu adın kente ilk yerleşen Hurilerden (Subartu) kalma olduğu kabul edilmektedir. Roma kaynaklarında da şehrin adı ‘Amid’ ve ‘Amida’ diye geçmek¬tedir. Bölgenin yerli halklarından olan Süryaniler ise şehri ‘Amid’, ‘Omid’, ‘Emit’ ve Amida diye anmaktadırlar. İslami dönemde şehir için kullanılan ‘Kara Amid’,’Kara Hamid’, ‘Diyar-ı Bekir’ isimleri Cum¬huriyetle birlikte ‘Diyarbekir’ son olarak da ‘Diyarbakır’ şeklinde değiştirilmiştir.

        Tarih Öncesi Devirlerden Günümüze;
Diyarbakır’da ilk olarak Paleolitik (Eski Taş Devri) ve Mezolitik (Orta Taş Devri) devirlerdeki yaşam izlerini Silvan’da Hassuni, Ergani’de Hilar ve Eğil mağaralarında görebilmekteyiz. Günümüz¬de kazı çalışmaları devam eden ve tarihi MÖ. 11 binlere kadar inen Bismil ilçesi Ağıl köyü Aşağı Sazlık mezrası yakınlarında bulunan Körtiktepe ise bölgenin Neolitik ( Yeni Taş Devri) dönemine ışık tutmaktadır. Kazı çalışmalarında elde edilen, gelişkin alet teknolojisi kullanılarak üretilmiş olan taş kaplar ve objeler üzerinde işlenen semboller, dönem insanının yalnızca ihtiyacına yönelik malzeme üretmediğini; aynı zamanda nitelikli eserleriyle gelişkin bir kültü¬rün ilk adımlarını attıklarını görebilmekteyiz.

        Avcılık ve toplayıcılıkla beslenen tüketici neolitik toplulukları üretime geçmediklerinden geçici yerleşmelerde bulunmuşlardır. “Neolitik Devrim” olarak ad¬landırılan yerleşik hayata geçiş ilk olarak Ergani İlçesi Sesverenpınar köyünde bulunan Çayönü Tepesi’nde görülmektedir. Birçok ilki ba¬rındıran Çayönü Tepesi’nde MÖ.7500’den başlayan yerleşim evreleri bulunmaktadır. Çayönü Tepesini önemli kılan avcılık ve toplayıcılıktan üretime geçiş süreci ilk olarak yabani baklagillerin ve einkorn buğdayının tanınması sonucunda bunların tohumlarının ekilmesi ile başlamıştır.

        Üretime geçtikten sonra artı besinin elde edilmesiyle yaşam alanlarını genişletme ihtiyacı hisseden Çayönü insanı farklı konut tipleri geliştirmiş ve konutlarını sağlamlaştırmıştır. Çayö¬nü Tepesinin en üst katmanında ele geçen son neolitik döneme ait çanak-çömlek örnekleri ile yine Ergani Yayvantepe köyünde bulunan Tilhuzur höyüğünde ele geçen aynı dönem çanak çömlekler¬le yakından benzeşmektedir. (4) Bismil İlçesi Tepe beldesi sınırları içerisinde kalan Hakemi Use höyüğü Geç Neolitik döneme ( MÖ. 6100-5950) ait ilk boyalı seramik gurubunu oluşturan ‘Hassuna ve Samarra’ boyalıları şeklinde bilinen seramiklerin bulunduğu önemli bir merkezdir. Neolitik dönem sonrasında “Gelişkin Köy Evresi” ya da ilk Kalkolitik çağ olarak adlandırılan dönemin (MÖ.6.bin-5.bin) bölgedeki önemli temsilcilerinden biri olan Ergani ilçesi Ekinciler köyü yakınlarındaki Grikihaciyan aynı zamanda Halaf kültürü ile ilgili ender yerleşmelerdendir.

        Diyarbakır çevresinde bulunan bir kısmının kazı çalışmaları günümüzde de devam eden höyüklerden elde edilen buluntular ve höyüklerdeki tabakalaşma Diyarbakır’ın tüm çağlarda yerleşim gördüğünü kanıtlamaktadır. Bismil ilçesinde bulunan; Şahintepe köyünde Müslüman Tepe, Güzelköy köyünde Hırbemerdon Tepe, Salat Tepe Beldesinde Yukarı SalatTepe, Bozçalı Köyünde Gırecano ve Bismil’in 12 km doğusunda yer alan Kenan Tepe de kalkolitik, tunç ve demir çağ yerleşim tabakalarını görebilmekteyiz.

        M.Ö. 3000 de bölgenin ilk medeni ahalisi olan Hurriler Diyarbakır da egemenliklerini sürdürmüşlerdir. M.Ö. 2300-2260 tarihleri arasında Akadlı Naramsin tarafından kesintiye uğrayan Hurri egemen¬liği Naramsinden sonra devam etmiştir. M.Ö. 2. bin ortalarında Hurri boyları Hurri ve Mitani adında iki konfederasyona ayrılmış; sonrasında Mitaniler bölgeye egemen olmuştur.

        Diyarbakır-Bismil kara yolu üzerinde bulunan Diyarbakır’ın 40 km. güney-doğusundaki Üç tepe höyüğü ve çevresinin Mitani devletinin merkez bölgesi olduğu dönemin asur belgelerinde öğrenilmektedir. Bölgedeki Mitani egemenliği M.Ö. 13 Y.Y.da Asurlar tarafından sona erdirilmiş ve M.Ö. 7 Y.Y. ortalarına kadar arada kesintiye uğrasa da Asur egemenliği devam etmiştir.

        M.Ö. 13 Y.Y. da Geç Asur döneminde bölgeyi etkisi altına alan “Asur devleti bölgedeki etkisini pekiştirmek için savaşlarda tutsak etikleri uzak coğrafya insanlarını buraya zorla yerleştirmiş ve onların ülke tarımına katkısını arttırmak için kolonyal bir sistem kurmuştur.”Asur çivi yazıtlarında, bu sistemi yürütmek için kurulan eyaletin başkenti olarak Tushan ismi geçmektedir.

İmplant NEDİR ?

Diş implantı nedir?

Diş implantı, çene kemiğine yerleştirilen yapay bir diş köküdür ve eksik bir dişin kökü yerine geçme görevi görür. Takma dişler içeren implant üç parçadan oluşur. İmplant, dayanak ve kuron kısmı. Diş implantları ve dayanaklar çoğunlukla titanyumdan yapılır ve kuron kısmı ise metal porselen veya zirkonyumdan yapılır.

Doğru diş implantı tedavisini seçmek

1. Diş implantı ihtiyacınızı tanımlayın

  • Tek diş implantı, bir veya birkaç dişi eksik olanlara yöneliktir.
  • Çoklu implant uygulaması, yan yana birden fazla diş eksiği olan büyük boşluklar içindir.
  • Tam çene implant üzeri protezler, implant üzeri sağlam ve konforlu protezlere ihtiyaç duyanlar içindir
  • All-on 4 ve All-on-6 implantlar çene kemiği zayıf olan ve kemik grefti olmadan tedaviye ihtiyaç duyanlar içindir.

2. Diş impantının kalitenden emin olun

Bir diş implantının kalitesi hammaddeye ve üretim teknolojisine bağlıdır. Bir son kullanıcının malzemenin kalitesini tanıması mümkün değildir. Bu nedenle, bir dental implantın kalitesi hakkında fikir sahibi olmanın en iyi yolu, kliniğinizin size sunduğu markaları kontrol etmektir. Markanın menşei, üreticinin deneyimi ve implantların özellikleri size yüksek kaliteli bir diş implantı bulmanız için yeterli bilgi verecektir. Nobel Biocare™ , Straumann® , BEGO Semados® , BIOHORIZONS® gibi bazı Avrupa ve Amerika markaları en bilinen implant markalarıdır.

3. Laboratuvar altyapısını sorun

Her diş implantı tedavisi, implant üstü kuronlarla tamamlanır. Kaliteli, doğal görünümlü bir taç için son donanım altyapısına sahip deneyimli bir laboratuvar ile çalışmalısınız. Kendi laboratuvarları bulunan diş klinikleri tedavinizi daha hızlı tamamlayacak ve olası sorunları daha kolay çözecektir.

4. Diş hekimleri ve diğer medikal personel ekibi hakkında bilgi edinin

Dental implant tedavisi cerrahi bir tedavidir. Bu nedenle, yüksek deneyime sahip bir diş implantı uzmanıyla iletişimde olduğunuza emin olmalısınız. Öte yandan, çoğu diş implantı prosedürü bazı ek tedaviler gerektirebilir, bu nedenle ancak uzman bir ekip diş hekimi ve tıbbi personel ekibi tüm tedavi ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.

5. Doğru diş kliniğini bulun

Diş klinikleri farklı standartlara sahiptir. Peki ya iletişimde olduğunuz diş kliniklerinin standartları neler? Tedavinizi yaptırmayı planladığınız klinik hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışın. Tıbbi ekipman altyapılarını, kullandıkları sarf malzemeleri ve en önemlisi sterilizasyon ve hijyen standartlarını sorun. Daha önce diş kliniğini bilmiyorsanız, tesisin fotoğraflarını veya videolarını istemek size standartlar ve hijyen hakkında yeterli fikir verebilir.

6. Kliniğe gitmeden önce tedavinizin tam maliyetini öğrenin

Nobody likes uncertain or hidden costs. For the right decision learn the exact cost and try to find high quality affordable treatment for you. İşte sizin için bir maliyet hesaplayıcı. İhtiyaçlarınızı belirleyin ve saniyeler içinde çevrimiçi bir fiyat teklifi alın.

Görüşmek için Tıkla
Whatsapp Destek
Merhaba 👋
Destek